Önemli bir tartışma konusu vardır hani kitap okumayanların kitap okuyanlara karşı savunduğu Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı ? diye... Halbuki cevabı çok basittir. Çok gören bilir. Okuduğu şeyin, gezdiği yerin içinde barındırdığı anlayışı görebilmek, bilgiden çok anlayış kazandırır bizlere
Türkiye çok şanslı bir ülke bir çok şeyin birleştiği bir noktada... Avrupa- Asya, Karadeniz-Ege,Ege-Akdeniz gibi.... Bu birleşimler keşfedilecek güzellikleri barındırırlar..
Bu birleşimlerden biri gönlümde yıllardır taht kurmuştur. Datça....
Bu güzelliğin içindeki bir çok inciden biri ise Hayıtbükü. Bir koy bu kadar güzel olabilir bir Ağustos akşamı, yıldızlar bu kadar yakın ve sesizlik bu kadar mı kapsar tüm ruhunu insanın.
Ortam pansiyon İki çalışkan arkadaş kurmuşlar. Özlemini çektiğim hayatı yaşıyorlar orada .Kasım'a kadar pansiyonda konukları ağırlıyorlar, Sonra ver elini zeytin, badem, iki ay dinlenme molası ardından pansiyonu geliştirme çalışmaları, balıklarını kendileri tutuyorlar, ekmekleri köylülere yaptırıyorlar tarçınlı, karanfilli çok lezzetli....
Aslında beni alıp götüren zariflik; akşamları sahile kurulan deniz mahsüllü masalar, hakimiyet kaygısında olmayan, bilgilerden geçip yalınlığa varmış,ılık huzur veren sohbetler......
Hayata bir es verip, öze dönmek, güneş batarken, ifade dolu bir sesizliği, yaşamak için....
BAL BADEM BALIK/3B
Allah,Datça'yı, insanlar uzun ömürlü olsun diye yaratmış derler, aslında yaşadıklarını hissetmeleri için yaratmış burayı
http://www.ortamdatca.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder